SATRANÇ ANILARIM |
HASBAHÇE TURNUVALARI |
|
HASBAHÇE RIFAT DEMİR TURNUVASI |
Tarih 4 Şubat 2001, yer Hasbahçe. Turnuvadan
bir hafta kadar önce Turkchess'in organize ettiği ve Cevdet Kızıl'ın
turnuva direktörlüğünü yaptığı Turkchess Takımlar Turnuvası sürerken,
Cevdet tarafından o turnuvada oynayan birkaç oyuncu ile birlikte bu
turnuvaya davet edildim. Tabi ki yine bu teklifi severek kabul ettim. Geçen
turnuvada ki oluşan sıcak ortam, Cevdet ve Gürkan ile olan arkadaşlığım
ve bu yeni düzenlenecek olan turnuvada yine internetten tanıdığım Hüseyin
ve Ahmet Çizmecioğlu ile reel hayatta tanışma isteğim, bu turnuvaya
katılmama sebep olmuştu.
Geçen turnuvada olduğu gibi Üsküdar İskelesi'nde toplanıldı. Bu sefer ki turnuva daha iyi organize edilmişti ve daha fazla kişi katılmıştı. Katılanlar arasında geçen turnuvadan Cevdet, Gürkan, Caner ve Ali vardı. Ayrıca internetten Hüseyin ve Ahmet Çizmecioğlu ile birlikte Gürkan Ekin'in arkadaşları da olacaktı. Ayrıca geçen turnuvanın uzun sürmesi göz önüne alınarak bu turnuva için bir satranç saati kiralanmış ve 2 satranç takımı kullanılacaktı. Yani aynı anda iki maç birden oynanabilecekti. Katılım 14 kişiye çıkınca oyuncular 2 gruba ayrıldı. Özellikle benim grubumda ki oyuncuların güçlü oluşu ortaya kaliteli ve çekişmeli oyunlar çıkardı, fakat o gün performansım üst düzeyde olduğu için ilk gruptan mağlup olmadan altı maçta altı galibiyet alarak yarı finale yükselmiştim. Yine benim grubumda ikinci sırayı alacak oyuncu yarı finale çıkacaktı, fakat dediğim gibi o kadar çekişmeli maçlar oynandı ki 3 oyuncu (Hüseyin, Ali ve Gürkan) grup maçları sonunda eşit puana sahip olduklarından aralarında play-off mücadelesi yapacaklardı. Yine ilk maçlar sonunda herkes birer galibiyet aldığından ikinci defa play-off maçlarına geçildi ve en sonunda Gürkan Ekin her iki rakibini yenerek yarı finale çıkmayı başarmıştı. Yarı finalde diğer grubun ikincisi Caner Aykut'u iki maçta da mağlup ederek ismini finale yazdıran ilk oyuncu ben oldum. Diğer bir yarı final mücadelesi Cevdet Kızıl ile Gürkan Ekin arasındaydı ve o kadar eşit maçlar geçiyordu ki bir Cevdet, bir Gürkan kazanıyordu. Bu yarı final mücadelesi devam ederken bir maçta Gürkan Ekin son saniyelerde Cevdet'i mat etmeyi başardı, fakat Cevdet Gürkan'ın saate hamleyi yaptığı elle basmadığını söyleyince bir ara ortam gerildi. Fakat en sonunda gergin ortamın yerini gülüşmeler ve şakalaşmalar aldı. Altı maç sonunda durum 3-3'e geldi, fakat Cevdet bundan sonraki 2 maçı kazanıp 5-3 yaptı ve finale kaldı. Bu arada maç arasında verilen kokteyl gerçekten çok hoştu. Yeni tanışan oyuncuların kaynaşmasını sağlamış oldu. Finalin ilk maçında Cevdet'e karşı kale, fil, at (yani ne ararsanız) önde olduğum halde maçı zamanımın bitmesiyle kaybettim. O ana kadar hiç mağlup olmadığım halde bu mağlubiyet moralimi bozdu ve ikinci maçta da mağlup olunca bir anlamda şampiyonluğu kendi ellerimle teslim etmiş oldum. Üçüncülük maçında ise Gürkan Ekin Caner Aykut'u her iki maçta da yenerek üçüncü olmuş oldu Bu turnuva Cevdet Kızıl'ın Hasbahçe'de ki şampiyonluk unvanını geri almasıyla son bulurken, ben de ikincilikle yetinmek zorunda kaldım. Gürkan da turnuvadan sonra duygularını şöyle ifade etmişti: "Bora çok formdaydı ama Cevdet'le olan yarı final maçımızı kaybedince gece gözüme uyku girmedi" Hasbahçe'de ki dostlar, umarım bu güzel arkadaşlığınız her zaman sürer ve yine böyle güzel organizasyonlara imza atarsınız. Sizlerle birlikte olmak çok hoştu. Turnuvada ki maçlarım: GRUP MAÇLARI Turnuvadan fotoğraflar: Grup maçı: Bora Altınordu - Gürkan Ekin Yarı final: Caner Aykut - Bora Altınordu Yarı final: Cevdet Kızıl - Gürkan Kızıl Not: Olaylı maçtan sonra Cevdet çok düşünceli, kafasını kaşırken "ben bu Gürkan'ı nasıl yenecem" diye düşünüyor olmalı. Ben de Caner ile birlikte Cevdet'in durumuna sırıtıyoruz.
Turnuvaya katılan oyuncular toplu halde
|