SATRANÇ ANILARIM

TURKCHESS TURNUVALARI

TURKCHESS SONBAHAR TURNUVASI '2000

2000 yılı sonbaharının ilk günleri turkchess sitesini yeni keşfettiğim günlerdi. Siteden dünyada ve Türkiye'de gelişen olayları rahatça takip edebiliyordunuz ve bunun yanı sıra düzenlenen turnuvalar herkese açıktı. O zamana kadar satrancı daha yeni yeni internet üzerinden oynamaya başlamıştım ve genel olarak oynamak için "pogo" sitesini seçiyordum. Turkchess'e girdiğimde yazın bir turnuvanın gerçekleştiğini ve kısa bir zaman sonra yeniden bir turnuvanın düzenlenebileceği haberine rastlamıştım. O güne kadar internet üzerinden turnuvalara katılmayı istemiş, fakat hiçbir turnuvaya rastlamamıştım. Bu benim için bir fırsattı. Turnuvaya kayıt yaptırdıktan sonra hemen her gün mailimi kontrol edip turnuva hakkında bir yazının gelip gelmediğine bakıyordum. Turnuvaya hazırlık olarak yaz mevsiminde ki turnuvada alınan sonuçları, katılan oyuncuları tanımak için yaptıkları maçları inceliyordum, fakat bir sorun vardı. Turnuva da maçlar 2 dakika üzerinden oynanacaktı. Ben ise daha çok 10-12 dakikalık maçlar yapıyordum. Yeni yeni 2 dakikalık oynamaya başlamıştım. Turnuvaya bir hafta kala internete girip hem 2 dakikalık maç antremanı yapıyordum, hem de "zone" sitesini tanıyıp ısınmaya çalışıyordum. Ayrıca turnuva organizatörü Cevdet Kızıl'ı orta yaşlarda, hiç yenilmeyecek, çok güçlü birisi olarak düşünmüştüm. Tabi Çağdaş Karanfil'i de öyle. Hatta turnuva da Çağdaş Karanfil elenince "neyse en zorlardan birisi gitti" diye düşünmüştüm. Oysa Cevdet Kızıl benim yaşlarımda, yenilebilen ama çok güçlü birisi olduğunu sonradan anladım.

Turnuva 14 Ekim 2000 Cumartesi başlayıp, yaklaşık üç hafta sürecekti ve grup maçları cuma ve cumartesileri oynanacaktı. O kadar fazla katılım vardı ki bazı gruplar dört, bazı gruplar beş oyuncudan oluşmak üzere toplam altı grup kuruldu. İlk günkü maçların ardından 3'te 3 yapmıştım, fakat bu kadar çok katılıma karşılık ilk gün sadece katılanların yarısı gelmişti. Hatta ne gelmeyenler hakkında sorumsuz olduklarını düşünmüştüm. Tabi  internette ki turnuva deneyimim arttıkça ben de gelmeyen oyuncu durumuna alışmak zorunda kaldım. İlk günkü üçte üç galibiyetin ardından Turkchess'te hafta içi çıkan bir haberde benden "turnuvanın yıldızlarından Bora Altınordu" diye söz edilmesi çok gururlanmama sebep olmuştu.

İkinci gün, 20 Ekim 2000 Cuma günüydü. Aynı grupta ikinci maçlar oynanacaktı. Bu maçlar da iki galibiyet ve bir mağlubiyet alarak toplamda 5/6 yaparak grup birincisi olmuştum ve bir sonra ki turda oynamaya hak kazanmıştım. Üçüncü gün bir ertesi gün olan cumartesiydi ve karşımda ilk turdakinden çok daha güçlü oyuncular yer alacaktı. Kuralar çekildikten sonra Cevdet Kızıl'ın benim grubumda olmamasına çok sevinmiştim. Çünkü ne de olsa hala gözümde yenilmez, orta yaşlı ve çok güçlü bir oyuncuydu. İkinci tura yükselme hakkı kazanan 11 oyuncu iki gruba ayrılmıştı ve sonradan benim kolay grupta olduğumu anladım. İkinci tur ilk maçlarını 3/4 ile geçince gerçekten tam havaya girmiştim. Grubun ilk iki sırasında yer alan oyuncular final grubuna yükseleceğinden çok büyük bir avantaj elde etmiştim. Bir hafta ki ikinci grup rövanş maçları için hesaplar yapmaya başlamıştım.

Turnuvanın dördüncü günü 27 Ekim 2000 Cuma idi. Çok büyük bir sürprizle karşılaştım. O gün benim grubumda olan hiçbir oyuncu turnuvaya gelmemişti. Ayrıca diğer gruptan ilk maçlar sonunda 5/5 yapan Metin Asılkefeli de gelmemişti. Günün sonunda ben maç yapmadan final grubuna yükselmiştim, diğer zor olan gruptan ise üç oyuncu final grubuna yükseldiler ve birdenbire "final maçlarını hemen yapalım da bitsin" diye bir görüş ortaya atıldı. Ben buna kesinlikle karşıydım. Çünkü bir haftadır tek turnuva maçı yapmamıştım, hem de 2 dakika da deneyimsizdim hala. Oysa ki rakiplerim bir buçuk saattir durmadan oynuyorlardı ve birbirleriyle karşılaştıkları için oyun stillerini çok iyi biliyorlardı, benim ise hiçbir deneyimim yoktu, fakat herkes final maçlarının oynanmasını isteyince bana da söyleyecek birşey kalmadı.

Final de Cevdet Kızıl, Recep Taşkıran ve Bahadır Barutçu ile oynayacaktım. İlk iki maçta hem idmansız, hem de deneyimsiz, hem de rakiplerimden çekindiğim için Bahadır ve Cevdet'e yenildim. Oysa Cevdet Kızıl'a karşı bariz üstünlük kurmama rağmen, zamanımın tükenmesi maçı vermeme neden olmuştu. Bu maçtan sonra Cevdet'in de yenilebilir birisi olduğunu anladım. Üçüncü maçta aldığım galibiyetle şampiyonlukta ben de varım dedim. Rövanş maçlarına da çok hızlı bir başlangıç yaptım ve Bahadır'ı yenme başarısını gösterdim. Dört maç sonunda turnuva çok çekişmeli bir hale geldi. Herkesin ikişer puanı vardı, yani herbirimiz şampiyon olabilirdik. Beşinci maçta yine Cevdet'e şanssız bir biçimde mağlup olarak şampiyonluk şansımı zora soktum. Son maçlara girilirken Cevdet ve Recep 3'er puanda, ben ve Bahadır'da 2'şer puandaydık. Son maçta Bahadır ve benim alacağım galibiyetler herkesin üçer puana gelmesine neden olacaktı. Bahadır galip gelmeyi başardı, fakat ben başaramayınca Turkchess Sonbahar Turnuvası şampiyonu Recep Taşkıran oldu, ben ise dördüncülükte kaldım. İlk defa internetten turnuvaya katılan birisi için iyi bir dereceydi, fakat son maçı kaybettiğim için günlerce üzüntümü üzerimden atamamıştım. Yine de 2 dakika tecrübesi fazla olmayan bir kişi için derecem fena değildi.

Oynadığım maçlar ve sonuçları:

1. TUR

Elif Metiner 0 - Bora Altınordu 1
Fatih Zanbay 0 - Bora Altınordu 1
Bora Altınordu 1 - Oğuz Bey 0
Bora Altınordu 0 - Elif Metiner 1
Bora Altınordu 1 - Fatih Zanbay 0
Oğuz Bey 0 - Bora Altınordu 1

2. TUR

Bora Altınordu 1 - Oğuz Bey 0
Serdar Baker 1 - Bora Altınordu 0
Özlem Işık 0 - Bora Altınordu 1
Bora Altınordu 1 - Taylan Derinbay 0
NOT: Rövanşlara hiçbir rakibim gelmedi.

FİNAL GRUBU

Bahadır Barutçu 1 - Bora Altınordu 0
Bora Altınordu 0 - Cevdet Kızıl 1
Bora Altınordu 1 - Recep Taşkıran 0
Bora Altınordu 1 - Bahadır Barutçu 0
Cevdet Kızıl 1 - Bora Altınordu 0
Recep Taşkıran 1 - Bora Altınordu 0