THE BLITZ KINGS TOURNAMENT (ÖZET YORUM) - CEVDET KIZIL 3. OLDU
1 dakikalık yıldırım üzerinden oynanan "The Blitz Kings Tournament" sanırım uzun bir zaman hafızalardan silinemeyecek. Turkchess ve cevdetchess tarafından düzenlenen birçok turnuvaya katılmış olan Bora Altınordu'dan alıntı şu cümle sanırım herşeyi çok iyi bir şekilde özetliyor : "Heyecan, çekişme, olay... herşey bu turnuvada var". Turnuva hakkında söylenen bir diğer dikkat çekici söz ise Gürkan Ekin'e ait : "Daha önce birçok turnuvaya katıldım, ancak doğruyu söylemek gerekirse yaklaşık 6 ay süren ve 23 oyuncunun katıldığı Turkchess Süper Blitz Ligi bile bu kadar eğlenceli, hareketli ve çekişmeli değildi. Bayramda bir turnuva daha düzenlenmeli".
İşte turnuva hakkında söylenen sözlerin birkaçı böyle, şimdi de turnuvayı enine boyuna inceleyelim... İlk önce turnuvaya katılan oyuncuları ele alırsak, bunlardan tek yeni isim Eskişehir'den turnuvaya katılan Özgür Kalyoncuoğlu idi. Bu yüzden kendisi tam bir kapalı kutuydu. Aslında turnuvadan önce kendisi hakkında araştırma yapılmış ve UKD'sinin 1600-1700 civarı seyrettiği belirlenmişti. Ancak yine de bu 1 dakikalık yıldırım oyunu için hiçbir şey ifade etmezdi. Bunu 1 dakikalık yıldırım oyununun satrançta apayrı birşey olduğunu vurgulayan Bahadır Barutçu'nun şu sözü çok iyi ifade etmektedir : "Kasparov Zone'a gelsin, daha önce hiç 1 dakikalık yıldırım oynamadığı için çoğu 1 dakika ustasına yenilir". Herneyse, şimdi de turnuvadan önce oyuncuların durumuna bakalım... Bora Altınordu turnuvaya "The Progressive Thought Tournament"da kazandığı şampiyonluğun morali ile geldi. Özgür Kalyoncuoğlu kesin şampiyonluk için gelmişti, ancak şampiyonluğu hiç de beklediği gibi kolay olmadı, hatta hatta Bahadır Barutçu'nun büyük bir gafı sonucu oldu desek hiç de yanlış olmaz. Gerçi şampiyonluk tabi ki şampiyonluktur, ancak Bahadır Barutçu gibi birçok başarı kazanmış bir oyuncunun böyle bir hata yapması herkesi şaşırttı. Bahadır Barutçu'nun turnuvaya katılma nedeni ise apayrıydı. Geçen Chessvista turnuvasında Şampiyonlar Ligi'ndeki Fenerbahçe'ye benzetilmiş ve Final-Four Grubu'nda 0 puan çekmişti. Bahadır Barutçu bunun intikamını almak için geri dönmüştü. Refik Can Bayrakçı da herkesin bildiği Can'dı. Ancak onu bir sürpriz bekleyecekti... Gürkan Ekin de turnuvaya şampiyonluğa inanarak katılmıştı. Benim amacım da şampiyonluk yada olmazsa en kötü ihtimalle dereceye girmekti. Kısacası herkesin şampiyonluğu ve dereceye girmeyi hedeflediği bir turnuva başlıyordu...
İlk maçta Bora Altınordu Özgür Kalyoncuoğlu'na mağlup oldu. Kalyoncuoğlu'nun turnuvadan önce Bahadır Barutçu'yla hazırlık maçı yapması bu maçın skoruna çok olumlu etki yaptı. Nitekim, Bora Altınordu her ne kadar çok uzun süredir 1 dakikalık yıldırım oynamasa da her zaman tehlikeli bir oyuncudur. Bir başka neden de her ne kadar Bora'nın standart ligde şampiyonluk yaşaması kendine büyük bir avantaj sağlayacak gibi gözükmüş ise de bu başarı kendisine "görevim nasılolsa çoktan tamam" havası yaratması bakımından da dezavantajlı oldu. Bahadır Barutçu ise ilk maçında Can Bayrakçı'yı yendi ve geçen turnuvadan kalan mağlubiyetler serisine son verip moral kazandı. Gürkan Ekin'le olan maçımızı ise ben galibiyet ile noktalandım. Bu, siyahlarla oynamış olduğum için iyi sayılacak bir avantajdı. Ancak ikinci maçımda Can Bayrakçı'ya mağlup oldum. Tabi bunda Can Bayrakçı'nın bağlantısının çok kötü olması, konsantrasyonu ve sinirleri bozan, ayrıca bana zaman kaybettirirken kendisine zaman kazandıran bir yapıya sahip olması da son derece etkiliydi. Bu mağlubiyet aslında benim için çok da önemli değildi. Çünkü maçı siyahlarla oynamıştım ve rövanşı vardı. Ancak Can Bayrakçı için çok önemliydi. Çünkü kazanmanın verdiği moral ve avantaj tartışılmazdı. Tabi bu sonuç, herkesin gözünü Can Bayrakçı'ya çevirdi ve Can Bayrakçı bu maçtan sonra çok dikkatli takip edilip çok korkulmaya başlandı.
2. tur'un ikinci maçı Özgür Kalyoncuoğlu - Bahadır Barutçu maçı idi. Kalyoncuoğlu, galibiyet beklerken çarpıldı ve böylece Bahadır'la tanışmış oldu. 2. turun 3 maçında ise Bora Altınordu, o gece kendisini aşan bir performans sergileyen Gürkan Ekin'e beyazlarla oynamasına rağmen yenilmekten kurtulmadı. Söylediğim gibi de Bora'nın bir şampiyonluğu vardı artık, çuvalını doldurmuş ve istediğini almıştı, o yüzden kendini pek de sıkmıyordu. 3.turun ilk maçında ise Özgür Kalyoncuoğlu bana karşı beyazlarla oynamasına rağmen 21 hamlede mağlup oldu. Turnuvaya kesin şampiyonluk için gelen Kalyoncuoğlu, bu galibiyetten hemen sonra beni tebrik bile etmeden hemen masadan kalktı ki bu etik kurallara pek uygun bir davranış değildi. Unutmayın ki satrançta mutlu olmanın tek yolu rakibiniz galip geldiğinde galibiyetini onunla paylaşıp o sevince ortak olmak, kendiniz galip geldiğinizde ise rakibinizin üzüntüsü paylaşıp onu avutmaktır. Aksi takdirde mutlu olamazsınız. Tabi ki galip gelmeyi beklerken çok kısa bir sürede yenilmek bir satranç oyuncusu için çöküntü ve hayalkırıklığı yaratır, ancak yine de tüm bunlar bence sportmenliğin önüne geçmemelidir.
3. turun ikinci maçında ise Can Bayrakçı, Gürkan Ekin'e beyazlarla oynamasına rağmen yenildi ki bu sonuç Gürkan'ın moralini maksimize etti. 3. turun son maçında ise Bora Altınordu, Bahadır'ın hızını keserek çok önemli bir galibiyet aldı. Bahadır Barutçu'yu frenleyen Bora, böylece bu turnuvadaki ilk galibiyetini de almış oldu. 4. turun ilk maçında Bora Altınordu, bana karşı beyazlarla oynadı ve çok çekişmeli ve kıran kırana geçen bir maç sonucu saniyelerle kaybetti. Maç sırasında maçı izleyen Bahadır Barutçu ise maçı oynayan oyunculardan biri olmadığı halde sanki kendi oynuyormuşcasına kendini tahtada hissettirdi. Bahadır, ben zaman avantajı sayesinde galibiyete çok yakın bulunurken bu maçın berabere bitmesi gerektiğini söyledi. Yine o meşhur "Teorik beraberlik" tümcesini kullandı. Ancak baştan belirlenen turnuva kuralları uygulandı ve ben galip ilan edildim.
4. turun ikinci maçında ise Özgür Kalyoncuoğlu, Can Bayrakçı'yı beyazlarla mağlup ederek yeniden havaya girdi. Bahadır Barutçu ise Gürkan Ekin'e beyazlarla mağlup oldu. Bahadır, "Gürkan'a yenildiğime inanamıyorum" dediyse de Gürkan sonuçta kendisini geçmişti. 5. turun ilk maçında ise Bahadır Barutçu, beni beyazlarla yendi. Benim burada çok büyük iki hatam oldu. Birincisi, Bahadır Barutçu'ya maçtan önce beraberlik teklif ederek korkusunu dağıttım. İkincisi, bu maçtan galip çıkmanın Bahadır'ı ne durumlara sürükleyebileceğini hesaplayamadım. Bahadır Barutçu için bu galibiyet yeniden doğmak gibi birşey oldu.
5.turun ikinci maçında ise Gürkan Ekin, Özgür Kalyoncuoğlu'na beyazlarla çok kritik bir maç sonucu bir saniye farkla yenildi. Can Bayrakçı - Bora Altınordu maçı ise çok büyük tartışma, olay ve iddialara neden oldu. İki kez üst üste Bora'ya karşı bağlantısı kopan Can, maça üçüncü bir kez başlamak isteyince sinirler gerildi. Bora, maça üçüncü bir kez başlamayacağını, Can'ın bağlantısının konsantrasyon ve sinirlerini çok bozduğunu söyledi. Maça üçüncü bir kez başlamaktansa maça çıkmayıp hükmen mağlup sayılmayı bile kabul etti. Aslında söylenen doğruydu, Can'ın bağlantısı gerçekten çok kötüydü ve turnuvanın akışını bozuyordu. Kendisine karşı oynayanlar için tam bir işkenceydi. Bu sebeple nihai bir karar alınarak Can, turnuvadan çıkarıldı. Esasında bu benim için dezavantaj olacak bir karardı. Gürkan Ekin hariç herkesin isteği ise bu yöndeydi. Gürkan Ekin'in bu olay hakkındaki görüşü şöyleydi : "Can'ın turnuvadan çıkarılması bence doğru bir karar değil. Zaten bağlantısı iki kez üst üste koptuğu için mağlup sayıldı, bir de bunun üstüne turnuvadan çıkarılması bence yanlış bir karar. ". Sonuçta bu olaylı maç Bora Altınordu'nun Can Bayrakçı'ya karşı hükmen galip sayılması ile son buldu. Can Bayrakçı bu maçtan sonra bağlantısı standartlara uygun olmadığı ve turnuvanın akışını bozduğu gerekçesiyle turnuvadan çıkarıldı.
Sıra rövanş maçlarına gelmişti... Özgür Kalyoncuoğlu beyazlarla Bora Altınordu'ya mağlup oldu. Gürkan Ekin de beyazlarla bana mağlup oldu. 7. tur maçlarında Bahadır Barutçu beyazlarla Özgür Kalyoncuoğlu'na yenildi ve böylece Özgür büyük bir avantaj yakalarken Bahadır büyük bir avantaj kaybetti. 7.turun diğer maçında Gürkan Ekin, Bora Altınordu'yu beyazlarla mağlup ederek şampiyonluğa oynayışını sürdürdü. 8.turda ben, Özgür Kalyoncuoğlu'na beyazlarla yenildim. Böylece büyük bir fırsatı teptim. Özgür ise çok büyük bir fikstür avantajı yakaladı. 8. turun diğer maçında ise Bora Altınordu, Bahadır Barutçu'ya beyazlarla yenilerek şampiyonluk şansını büyük ölçüde yitirdi. 9.turun ilk maçında ben, Bora Altınordu'yu beyazlarla yine ilk maçtaki gibi çok zor bir şekilde mağlup ettim. 9.turun diğer maçında Gürkan Ekin, Bahadır Barutçu'ya beyazlarla yenilerek muazzam bir şansı yitirdi. Son turun ilk maçında ben, Bahadır Barutçu'ya beyazlarla yenilerek şampiyonluktan oldum. Tarih tekerrürden ibaretmiş... Daha önce de aynı şekilde 2000 yılının sonbaharında Turkchess tarafından düzenlenen "Turkchess Sonbahar Turnuvası"nda son maçta Bahadır Barutçu'ya yenilerek şampiyonluktan olmuş, 1.sıradan inip 3.sıraya yerleşmiştim. İşte 2 yıl sonra aynı şey tekrar gerçekleşti ve üçüncülük benim için aynı şekilde ve aynı rakiple geldi. Bahadır Barutçu ise bu galibiyet sayesinde Özgür Kalyoncuoğlu ile final oynama şansını yakaladı. Özgür Kalyouncuoğlu da Gürkan Ekin'e karşı zamanla çok zor bir şekilde kazandı. Turnuva normalde bitmişti. Ben üçüncü, Gürkan Ekin dördüncü, Bora Altınordu beşinci ve Can Bayrakçı da sonuncu olmuştu. Bahadır Barutçu ve Özgür Kalyoncuoğlu ise eşit puana sahip oldukları + kendi aralarında yaptıkları maçlarda da birbirlerine üstünlük sağlayamadıkları için final oynayacaklardı. Böylece final maçlarında Bahadır Barutçu ve Özgür Kalyoncuoğlu başbaşa kaldı.
Final, iki maç üzerinden oynanacaktı. İlk iki maç berabere bittiği için final maçları devam etti... Diğer iki maçın da birini Bahadır, diğerini Özgür kazandı. Üçüncü bir kez ikili final maçlarına geçildi. Özgür ilk maçta Bahadır'ı beyazlarla mağlup etti. İkinci maçta ise hiç beklenmedik bir şekilde Bahadır Barutçu rakibine beraberlik teklif etti. Özgür Kalyoncuoğlu da doğal olarak beraberliği kabul etti ve şampiyon oldu. Bahadır maçtan sonra "Nasıl oldu anlayamadım, yanlışlıkla beraberlik teklif etmişim, hala nasıl bunu yaptım anlayamıyorum" dedi. Sonuçta her yönüyle çok enteresan bir turnuva sona eriyordu...
THE BLITZ KINGS TOURNAMENT SONRASI İLGİNÇ NOTLAR
* İlk kez bir oyuncu, Özgür Kalyoncuoğlu, ilk turnuvasına katıldıktan hemen sonra rating listelerinde 3.sıraya yükselebilme başarısını gösterdi.
* Bahadır Barutçu, Blitz turnuvalarda 2.olma geleneğini sürdürdü.
* Ben, yine son maçta mağlup olarak şampiyonluğu yitirdim. Üstelik 2000 yılında olduğu gibi yine Bahadır Barutçu'ya son maçta yenilerek. Bahadır Barutçu, beni yine son maçla şampiyonluktan indirip 3. yaptı.
* Gürkan Ekin, Hasbahçe ve İstek Vakfı turnuvalarında yaşadığı şampiyonluklara ve derecelere her zaman Turkchess ve cevdetchess tarafından internette düzenlenen turnuvaların birinde dereceye girme başarısını eklemek istemiştir. Gürkan Ekin, internette düzenlenen ve tüm dünyaya açık olan bu turnuvalarda ilk kez bu hayalini gerçekleştirmeye bu kadar yaklaştı, ancak maalesef yine olmadı.
* Bahadır Barutçu, gelmiş geçmiş en hızlı yükselişi gösterdi. Daha önce hiçkimse 0 puanla sonunculuktan hemen sonra bir başka turnuvada 2. olup dereceye girme gibi bir başarı gösterememişti.
* The Blitz Kings Tournament, çok kısa sürmesine rağmen daha önce hiç rastlanmamış iddialara, tartışmalara ve derece için bu denli büyük bir çekişmeye sahne oldu.